psikoloji

Sessizlik Yüzünden Delirmek Gerçekten Mümkün mü? (Veritasium) | Video

 

Ortalıkta ultra-sessiz, yankısız [İng. anechoic] bir odada birinin, akılını kaçırmadan önce en fazla 45 dakika boyunca oturabileceği ile ilgili pek çok öykü dolaşıyor. Bu, bana uzaydan görünen tek insan yapısı nesnenin Çin Seddi oldumasına benzer bir kanıtsız saçmalık gibi geliyordu. Böylece kendimi Yeryüzündeki en sessiz yerlerden birinde bir saatin üzerinde oturarak kendi psikolojik sağlığımı ortaya koymaya karar verdim.

Hayır, bu Yeryüzündeki EN sessiz oda değil (-9 dB), yine de en sessizlerden biri, ve birini bu odaya koyduğunuzda, odada en fazla ses çıkaran şey açık farkla kendisi olacağı için, en sessiz olup olmamasının bir önemi de yok.

Burada istediğim kadar kalabileceğimi fark etmek benim için şaşırtıcı olmadı. Şaşırtıcı olan şey ise, kalp atışlarımı duyabilmemdi. Bunu kayıttan da duymanız mümkün.

Odadayken kendi kalp atışlarımın sesini açıkça duymadım, ama atıyor olduğunu daha fazla hissettim.

 

“Dünyanın en sessiz odasında şimdiye kadar 45 dakikadan fazla oturabilen olmadı” ve “Dünyanın en sessiz odasında, kanın damarlarınızdaki akışını duyabilirsiniz” gibi cümlelerin yazılı olduğu görselleri büyük ihtimalle siz de görmüşsünüzdür.

Şimdi, belli ölçüde akıl yürütülebilecek olmasına rağmen, “dünyanın en sessiz” odasının nasıl bir yer olabileceğini bilmediğimiz için, siz de bu görsellerden etkilenmiş, söylenenlerin doğru olabileceğini düşünmüş olabilirsiniz. Ama bunlar, tahmin edeceğiniz üzere, doğru değil. (Özellikle, kanınızın damarlarınızdan kulağınızla algılayabileceğiniz kadar yüksek bir ses çıkarak kadar yüksek sürtünme ile aktığını, biz kendi adımıza düşünmek bile istemiyoruz.)

Veritasium kanalından Derek, bu videosunda “dünyadaki en sessiz odalardan birine” giderek bu şehir efsanelerini teste tabi tutuyor. Bakalım videonun sonunda “aklını peynir ekmekle yiyecek” mi?

 

İyi seyirler…