bilim

Büyük Resim: Entropi ve Zaman I (MinutePhysics ft. Sean Carroll) | Video

◄ Bir önceki bölüm Bir sonraki bölüm ►

 

Bölüm II: Neden ve Sonuç Gerçek mi?

 

Belli şeylerin, olayların veya kişilerin, bir şeylerin meydana gelmesine “neden olması” fikri insan hayatında önemli bir yer tutar. Bilimde, aşkta, sporda, felsefede, bir şeylerin “neden” gerçekleştiğini bilmek için bitmek bilmez bir isteğimiz bulunur.

Ancak bunların altında yatan fizik yasaları için zamanın yönünün bir önemi olmadığı için neden ve sonuçların, bu ölçekte benzer bir anlamı bulunmaz.

Bu, “ne olursa olur” anlamına gelmez.

Evrenin basit bileşenleri -yani modern fizikteki parçacıklar ve kuvvetler- doğa yasaları ile öngörülebilecek şekilde davranır. Prensip olarak, bunların geçmiş yolları, gelecekteki yolları kadar kolay bilinebilmektedir. Bir parçacığın şu anki momentumu ve konumu, bir sonraki saniyede yapacağı hareketi belirler ancak bunlar aynı zamanda bir önceki saniyede ne yapmış olduğunu da belirler.

Bunlardan hiçbiri gerçekte bir “sonuçtan” önce gelen bir “neden” değildir; yalnızca parçacıkların takip ettikleri bir patern bulunur. Bu biraz 42’den sonra 43 olduğunu ve önce de 41’in olduğunu bilmemiz gibidir; ancak 42, 41 veya 43’e “neden” olmaz – yalnızca sayılar arasında takip edilen bir patern bulunur.

Temel, mikroskopik bir seviye için söyleyebileceğimiz tek şey, olaylar arasında paternler bulunduğudur. Makroskopik, insan-ölçeğindeki neden ve sonuç kavramları, yalnızca büyük parçacık gruplarına sahip olduğunuzda ortaya çıkar; örneğin insanlar gibi.

Bildiğimiz gibi, zaman büyük-ölçekli sistemler için bir yöne sahiptir ve bizler gerçekten oksijen ve hidrojenin suya dönüşmesine ve patlamasına neden olan bir kıvılcımdan bahsedebiliriz. “Kıvılcım artı oksijen artı hidrojen” ve ardından “su artı patlama”, evrenin takip ettiği bir sıradır ve yalnızca tek yönde gerçekleşir. Suyun aniden oksijen ve hidrojen gazlarına ayrılıp, sonra da bir kıvılcım açığa çıkardığı bir ters patlama asla gözlemlenmez.

Nedenler hakkında düşünmenin bir yolu, kıvılcımın gelecekle ilgili güçlü bir “etkisi” olması şeklindedir.

Kıvılcım meydana gelmeseydi, bir patlama görmeyecektik. Bu, tersten doğru değildir: Patlamanın küçük bir parçasını çıkarmak veya değiştirmek bundan önce gelen bir kıvılcım olmadığı anlamında gelmez.

Şimdideki küçük bir değişiklik, gelecekte büyük bir değişikliğe işaret ettiği zaman, değiştirdiğimiz bu küçük şey genel olarak bir “neden” olarak düşünülür. Eğilim diğer yönde de olabilir.

Bu yeni kalemi ele alalım: Kendisini oluşturan tahta, nükleer silah testleri nedeniyle eser miktarda karbon-14 içerir. Kalemde bu karbon-14 olmasaydı, bu, geçmiş 80 yıl içerisinde nükleer silah testleri yapılmadığı anlamına gelirdi; ancak atom bombasından bir kalem kadarlık bir parça çıkarılsaydı, kalem yine aşağı yukarı aynı olurdu. Burada, kalemin fazla miktarda karbon-14’e sahip olması, geçmişten gelen bir eğilime sahip olduğu anlamına gelir. Bu kalemdeki karbon-14’leri, önceden gerçekleşen yüzlerce nükleer silah denemesinin bir nedeni olarak adlandırmaktansa, buna bombaların bir “kaydı” denir.

Genel olarak, şimdide bulunan küçük bir değişiklik, geçmişteki büyük bir değişikliğe işaret ettiğinde değiştirdiğimiz bu küçük şey bir “kayıt” veya bir “anı” olarak düşünülür. Dolayısıyla, “neden”, “sonuç”, “kayıt” ve “öngörü” arasındaki fark altta yatan fizik için elzem değildir – zamanın yönü nedeniyle, bunların yalnızca büyük ölçeklerde bir anlamı vardır.

 

-oo-

 

◄ Bir önceki bölüm Bir sonraki bölüm ►